RUSYA’DAN TÜRKİYE’YE YÖNELİK SON SERT AÇIKLAMALAR VE SEBEPLERİ
Oğul Tuna, Araştırmacı
Rusya ve Türkiye ilişkilerine son bir haftadır Moskova’dan gelen ağır ithamlar ve uyarılar damgasını vuruyor. Karabağ ve Suriye’de askeri ortaklık ve Libya’da rekabet biçiminde devam eden ilişkiler, Nisan ayında Ukrayna krizinin alevlenmesi ile darbe aldı. 10 Nisan’da Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskiy’in İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi ve Türkiye’nin Kırım Platformuna destek vermesinden bu yana ilişkileri belirleyen gündem Kırım oldu. 18 Mayıs’ta Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç’in Kırım Tatarlarının sürgünlerinin yıldönümü üzerine sorulan soruya verdiği cevap[1] Kremlin’de şimdiye dek eşine rastlanmamış bir tepki yarattı. Rusya Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova’dan Devlet Başkanı Putin’e üst düzey isimlerin sert uyarılarını Kıbrıs ve “Türkiye’nin iç meselelerine müdahil olma” tehdidi izledi. Gel gelelim, Rusya kamuoyunda Türkiye’nin “Pantürkizm” politikası izlemek ve Kırım üzerinden “Rusya’nın iç işlerine müdahele etmek” ile suçlanmasının ilk örneği bu son kriz değil.
Kremlin’den Türkiye’ye Tepkiler
Türk Dışişleri Bakanlığının açıklamasında Kırım Tatarları ve Çerkeslerin, sırasıyla 1944 ve 1864, tarihli sürgünlerinde verdiği kayıplar anılırken Kırım’ın bir kez daha “yasadışı” bir şekilde “ilhak” edildiğinin altı çizilmiştir. Bununla birlikte Türkiye’nin “Kırım Tatarlarının mağduriyetlerinin giderilmesi, kimliklerinin korunması, refah ve esenliklerinin sağlanması için soydaşlarının yanında” olmaya devam edeceği mesajı verilmiştir. Aslında Türkiye, Kırım’ın 2014’teki ilhakından bu yana ilhaka yol açan 16 Mart 2014 tarihli referandumun yıldönümlerinde bu “yasadışı ilhakı” tanımadığını belirten mesajlar yayımlamaktaydı.[2] Ankara ayrıca Rusya’nın Kırım tatarlarına yönelik gözaltı ve tutuklama kararlarını Eylül 2020’de ve Şubat 2021’de kınamıştı.[3] Rus tarafı ise daha çok “Türkiye’yi Kırım konusunda razı etmek mümkün iken Ukrayna’nın ikna olmasının imkansız olduğu”[4] ve “Moskova’nın Türkiye’nin Rus görüşünü anlayacağına emin olduğu”[5] gibi açıklamalarla karşılık vermişti.
Bugünkü tepkileri geçmiştekinden ayıran, Kremlin bürokrat ve diplomatlarının hiç görülmemiş ölçüde sert karşılık vermeleri ve Türkiye’yi kendi iç işlerine müdahaleyle itham edip mütekabiliyet esasında tepki verecekleri yönünde Ankara’yı uyarmaları oldu. Zaharova ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov doğrudan Türkiye’yi hedef alsalar da Putin’in Sibirya’nın kaynakları ve Rusya’nın bağımsızlığına dair Batı -ve Çin’i- uyardığı sert çıkışı da bu çerçevede değerlendirilebilir. Rusya Devlet Başkanı, “[Rusya’nın] topraklarını ısıracak, koparmaya çalışacakların dişlerini kıracaklarını” 20 Mayıs’ta ifade etmişti.[6] Putin’in asli mesajı Batı kamuoyunda Sibirya’nın doğal kaynaklarının sadece Rusya’ya ait olmasına yönelik eleştirilere ve güneydoğusundaki dev komşusu ile iç muhalefete yönelikti. Fakat bunun ardından gelen Zaharova’nın 21 Mayıs’ta ve Lavrov’un 24 Mayıs’ta yaptığı açıklamalar bağlam dışında tutulamayacağını gösteriyor.
Rus Dışişleri Sözcüsü, Bilgiç’in Kırım Tatar ve Çerkes sürgünlerine dair cevabının kendisine yöneltilmesi üzerine alışılmadık tonda bir karşılık verdi:[7]
“Bu tür açıklamaları politize ve çatışmacı olarak değerlendiriyoruz […] Etnik, dilsel ve dinsel yanlara sahip çözülmemiş sorunları bulunan Türkiye devletinin, etnik azınlıkların haklarının ‘savunucusu’ rolü de şüphe uyandırıcıdır. […] Lavrov’un da dediği gibi, biz kibar insanlarız. Türkiye’nin yükümlülüklerinden yola çıkarak kendi sorunlarını kendi çözmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama bu tür bir retorik devam ederse bizim de Türkiye’deki benzer sorunlara dikkat göstermemiz gerekecektir. Bunu yapmak istemeyiz, bu yüzden, Türkiye Dışişleri Bakanlığının bizi dinleyeceğini umut ediyorum.”
Zaharova’nın uyarı ve tehdit içeren mesajı yine de Ankara ile ilişkilerin önemini belirten ve bu tür sorunlardan kaçınılması gerektiğinin altını çizen bir şekilde sona eriyor. Türk yetkililerin cevapsız bıraktığı bu açıklamadan üç gün sonra Rus Dışişleri Bakanının küresel meselelere dair verdiği bir röportajda Türkiye’ye de önemli bir yer ayrıldı.[8] Lavrov, Kırım ve ve Ukrayna’ya desteği üzerinden Türkiye’nin Rusya ile “partnerliğinin” sorgulandığı soruya şöyle karşılık verdi:
“Gerçekten de pek çok uluslararası konuda Ankara ile görüş ayrılığımız var. Fakat bu durum enerjiden turizme pek çok alanda yakın siyasi diyaloğumuzu devam ettirmemize engel değil. Unutmayalım ki Türkiye, bir NATO ülkesi olarak, Vaşington’dan gelen baskıya rağmen S-400 hava savunma sistemini aldı […] Ukrayna meselesinde ise, Türk meslektaşlarımızı durumu özenli bir biçimde analiz etmeye ve Kiev’in militarist duygularını beslememeye çağırıyoruz. Ukrayna’nın Kırım konusundaki agresif girişimlerini desteklemenin Rusya’nı toprak bütünlüğünü ihlal etmek olduğu noktasındayız. Ankara’nın bizim meşru kaygılarımız çizgisinde duracağını umuyoruz.”
Lavrov’un itidalli çağrısı, yine 24 Mayıs tarihli bir açıklamasında, Yunanistan Dışişleri Bakanı ile Soçi’deki görüşmesi esnasında tehdit içeren çizgiye geldi. Bu kez Rus tarafı, Kırım’ın etnik azınlıkları üzerinden cevap vermek yerine Kırım ile Kıbrıs’ı eş gören bir açıklama yaptı. Rus Dışişleri Bakanı, Rusya’nın iki bölgeli federasyondan taraf olduğunu ifade ederken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) beş üyesinin Kıbrıs’ın garantörü olması gerektiğinin altını çizdi.[9] Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Aleksandr Gruşko da 29 Ocak 2021’deki Atina ziyaretinde Kıbrıs meselesini BMGK üyelerinin 5+2 (Kıbrıs’ın iki topluluğu) formatında çözmesi gerektiğinin altını çizmişti.[10]
Türkiye’nin Ukrayna’ya desteği ve Pantürkizm ithamları
Güncel tepkilerin şiddetlenişi Zelenskiy’in Türkiye ziyareti esnasında Erdoğan’ın Kırım’ı yasadışı ilhakının altını çizmesi ve Kırım Platformuna destek sunması ile başladı.[11] Türkiye’nin Ukrayna’ya sunduğu askeri destekle beraber Bayraktar TB2 İHA’larının Donbas üzerinde uçması[12] ise Ankara ile Moskova arasında adı konulmamış bir başka krize neden oldu. Kremlin, Türkiye’de artan koronavirüsü vakalarına işaret ederek 13 Nisan’da iki ülke arasındaki uçuşları askıya aldığını söyledi. Bu gelişme Rusya kamuoyunda Türk turizm sektörüne darbe vuran bu kararı “Üzgünüz, Erdoğan Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu tanımadığı için Türkiye’ye tatile gidemeyeceksiniz” şeklinde duyuruldu.[13] Bunun üzerine Zelenskiy’in Ukraynalı turistlere, destek olmak adına Türkiye’ye gitme çağrısında bulunması ise bir başka önemli noktaydı.[14]
Bu gelişmelerle birlikte altı çizilmesi gereken bir diğer nokta, Ermenistan ve İran’da üst düzey yetkililerin yıllardır Türkiye’nin Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya ve Ortadoğu’daki politikalarını “Pantürkist” ve “Turancı” olarak niteleyişine Rusya’nın da katılmasıdır.[15] Rusya kamuoyunda Azerbaycan ve Türkiye’nin Karabağ’da sergilediği askeri birlik ve Ankara’nın Orta Asya’daki Türk devletleriyle artan askeri ve ekonomi işbirliği artık daha sık tartışılmaktadır.[16] Duyulan rahatsızlık bir yandan da Türk Keneşi adlı örgüte yöneliktir. Ermeni dezenformasyon kanalları, “Ülkesinin önemli Türk dilli nüfusa sahip olduğunu ifade eden Sergey Lavrov, Rusya’nın Türk Konseyine katılacağını” açıkladığına dair bir haberi 21 Mayıs’ta paylaşmış fakat bu yalan haber silinmiştir.[17]
Bu gelişmelerle paralel olarak Rusya, içerisindeki Türk toplulukların Türkiye ile milliyetçilik bağlarına yönelik güvenlik önlemlerini son dönemde artırmıştır. Ülke içerisinde Rus azınlığın en az olduğu bölge Türk dilli Başkurdistan 1990 yılındaki kısa süreli bağımsızlık ilanından bu yana hem Batı medyasının odağındadır hem de farklı milliyetçi hareketlerin geliştiği yerdir. Burada “Başkort” adlı Rus makamlarının “aşırılık yanlısı” olarak nitelediği ayrılıkçı bir örgüte üye olduğu ileri sürülen kişilere yakın zamanda operasyonlar düzenlenmiş ve örgütün simgeleri yasaklanmıştır.[18] Türkiye’de akademik çalışmalarıyla tanınan Başkurt tarihçi ve siyasetçi Zeki Velidi Togan’ın St. Petersburg Üniversitesi’nde bulunan büstü de “Nazizim”, “Pantürkizm” ve “faşizm” ile bağları olduğu öne sürülerek kaldırılması gündeme getirilmiştir.[19]
Sonuç olarak Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkiler yakın dönemin en riskli dönemeçlerinden birindedir. İki ülke arasındaki asimetrik ilişkinin bilincinde olan Kremlin’in “bekle gör” politikası, Türkiye’nin Rusya nezdinde rahatsızlık yaratacak söylem ve eylemlerine devam etmesine bağlı. Eğer bunlar devam ederse Rus diplomatların işaret ettiği noktalarda Moskova’nın harekete geçme teşebbüsünde bulunması imkan dahilindedir. Karabağ’dan Kıbrıs’a ve Türkiye’nin başka iç meselelerine müdahil olma uyarısı alışılmadık ise de Moskova’nın kendi kırmızı çizgileri aşılırsa Türk ulusal çıkarlarına karşı daha açık adımlar atabileceği değerlendirilebilir.
[1] “SC-21, 18 Mayıs 2021, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç’in Kırım Tatar ve Çerkes Sürgünlerinin Yıldönümleri Hakkındaki Soruya Cevabı”, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 18 Mayıs 2021, https://www.mfa.gov.tr/sc_-21_-kirim-tatar-ve-cerkes-surgunlerinin-yildonumleri-hk-sc.tr.mfa
[2] Bkz: (Dönemin) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun referandum sonrası 17 Mart 2014 tarihli açıklaması: https://www.mfa.gov.tr/disisleri-bakani-davutoglu-_kirim_da-emrivaki-seklinde-yapilan-referandum-kabul-edilemez-niteliktedir.tr.mfa ; 27 Nisan 2016 tarihli Kırım Tatar Meclisinin faaliyetlerinin yasaklanması hakkında açıklama: https://www.mfa.gov.tr/no_-102_-27-nisan-2016_-kirim-tatar-milli-meclisi_nin-faaliyetlerinin-yasaklanmasi-hk_.tr.mfa ;16 Mart 2018 tarihli “gayrımeşru ilhakın dördüncü yıldönümü” mesajı: https://www.mfa.gov.tr/no_-75-kirimin-gayrimesru-ilhakinin-dorduncu-yildonumu-hk.tr.mfa ; 16 Mart 2019 tarihli “yasadışı ilhakın beşinci yıldönümü” mesajı: https://www.mfa.gov.tr/no_59_-kirim-in-yasadisi-ilhaki-nin-besinci-yildonumu-hk.tr.mfa ; 16 Mart 2020 tarihli “yasadışı ilhakın altıncı yıldönümü” mesajı: https://www.mfa.gov.tr/no_74_-kirim-in-yasadisi-ilhakinin-altinci-yildonumu-hk.tr.mfa
[3] “No: 217, 19 Eylül 2020, Kırım Tatarlarına Yönelik Mahkumiyet Kararı Hakkında”: https://www.mfa.gov.tr/no_-217_-kirim-tatarlarina-yonelik-mahkumiyet-karari-hk.tr.mfa ; “No: 62, 18 Şubat 2021, Kırım’da Dün Gerçekleşen Gözaltı Uygulamaları Hakkında”:
https://www.mfa.gov.tr/no_-62_-kirim-da-dun-gerceklesen-gozalti-uygulamalari-hk.tr.mfa
[4] TASS, 16 Nisan 2021, https://tass.ru/politika/11169045
[5] TASS, 10 Mart 2021, https://tass.ru/politika/10868881
[6] TASS, 20 Mayıs 2021, https://tass.ru/politika/11426317
[7] Açıklamalar: TASS, 21 Mayıs 2021, https://tass.ru/politika/11435705 ; Çeviri Hazal Yalın’a ait: “Zaharova’nın ‘etnik azınlıklar’ açıklaması üzerine”, Medya Günlüğü, 21 Mayıs 2021, https://medyagunlugu.com/haber/zaharovanin-etnik-azinliklar-aciklamasi-uzeri-49454
[8] Vitaliy Tselyaev, “Sergey Lavrov: Sanktsiyami i ugrozami Rossiyu ne ispugraesh”, Argumentı i Faktı, 24 Mayıs 2021, https://aif.ru/politics/world/sergey_lavrov_sankciyami_i_ugrozami_rossiyu_ne_ispugaesh
[9] “Foreign Minister Sergey Lavrov’s remarks and answers to media questions during a joint news conference following talks with Foreign Minister of the Hellenic Republic Nikos Dendias, Sochi, May 24, 2021, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı, https://www.mid.ru/en/foreign_policy/news/-/asset_publisher/cKNonkJE02Bw/content/id/4741728
[10] TASS, 30 Ocak 2021, https://tass.ru/politika/10583977
[11] “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile bir araya geldi”, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, 10 Nisan 2021, https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/126534/cumhurbaskani-erdogan-ukrayna-devlet-baskani-zelenskiy-ile-bir-araya-geldi
[12] Clement Charpentreau, “Ukraine flies its first Turkish-made armed drone over Donbas”, Aerotime, 14 Nisan 2021, https://www.aerotime.aero/27677-ukraine-flies-its-first-turkish-made-armed-drone-over-donbas
[13] Fariza Dudarova, “İzvinite, Erdogan ne priznal Krım”, Novaya Gazeta, 15 Nisan 2021, https://novayagazeta.ru/articles/2021/04/15/izvinite-erdogan-ne-priznal-krym
[14] İzvestiya, 16 Nisan 2021, https://iz.ru/1152245/2021-04-16/zelenskii-prizval-ukraintcev-otdykhat-v-turtcii-vmesto-rossiian
[15] İkinci Karabağ Savaşı sonrası Ermenistan’dan muhalefet bu ithamlara ağırlık verdi: Sputnik Armeniya, 10 Aralık 2020, https://ru.armeniasputnik.am/politics/20201210/25694311/-Kandidat-ot-oppozitsii-nazval-estestvennykh-soyuznikov-Armenii-v-otnosheniyakh-s-Turtsiey.html ; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakü’deki Zafer Yürüyüşünde okuduğu bir şiir üzerine İranlılar bu iddiaya sarılmış, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif Türkiye’yi sert bir dille kınamıştı: “Why did Erdogan’s poem infuriate Iranians, Al Jazeera, 13 Aralık 2020, https://www.aljazeera.com/news/2020/12/13/why-did-erdogans-poem-infuriate-iranians
[16] Önemli başlık ve notlar: “Türkiye bir tür Sovyetler Birliği’ne dönüşüyor”: Argumentı i Faktı, 12 Kasım 2020, ttps://aif.ru/politics/world/hod_tureckogo_chto_delat_rossii_kogda_ankara_hodit_po_polyu_eyo_interesov ; Türkiye’de sosyal medyada ve bazı haber kanallarında George Friedman’ın 2009 tarihinde hazırladığı bir haritanın propaganda amaçlı kullanılması sonucu Türkiye’nin Rus topraklarına göz diktiğini iddia eden bir analiz: Vzglyad, 14 Şubat 2021, https://vz.ru/world/2021/2/14/1084977.html ; “İçindeki Türk halkları ve coğrafya itibariyle Altın Ordu devletinin mirasçısı Rusya, Osmanlı İmparatorluğuna karşı”: Zavtra, 30 Eylül 2020, https://zavtra.ru/blogs/authors/18750 ; “Yeni Osmanlı Projesi olarak Pantürkizm”: Nezavisimaya, 23 Mayıs 2021, https://www.ng.ru/courier/2021-05-23/11_8154_asia.html
[17] Arşivlenmiş haber için: News.ru, 21 Mayıs 2021, https://web.archive.org/web/20210521134129/https://news.ru/world/lavrov-rossiya-hochet-tesnee-sotrudnichat-s-tyurkoyazychnymi-stranami/ ; Öte yandan Lavrov, 2016 yılında benzeri bir açıklamada bulunmuş ve Türk dünyası ile ilişkilerin önemini belirtmiştir: RIA Novosti, 22 Temmuz 2016, https://ria.ru/20160722/1472597474.html
[18] Radio Svoboda, 22 Mayıs 2020, https://www.svoboda.org/a/30628924.html ; Bashinform, 13 Ocak 2021, https://www.bashinform.ru/news/1545749-v-bashkirii-zaderzhany-14-chlenov-ekstremistskoy-organizatsii-bashkort/
[19] Fontanka, 19 Ocak 2021, https://www.fontanka.ru/2021/01/19/69709531/